Beslenme

Border veya başka bir kanaryaya tüm yıl boyunca herhangi bir evcil hayvan dükkanından aldığınız, herhangi bir marka karışık kanarya yemi ve su vererek tüm besin ihtiyaçlarını karşılayabileceğinizi düşünüyorsanız, bu makale sizin için yazıldı.

Henüz kanaryaların doğadaki beslenme alışkanlıklarını gösteren elle tutulur bilimsel bir çalışma olmamakla birlikte bir asırdan fazladır bu konuya kafa yoran kuşlar üzerinde uzmanlaşmış veterinerler, kanaryalara gönül vermiş usta ve bilgili yetiştiriciler kanaryaların diyet ihtiyaçlarını şekillendirmişlerdir. Dengeli bir beslenme rejimi tüm hayatı bizim bakımımıza muhtaç bu küçük varlığın hayatını sağlıklı bir biçimde idame ettirebilmesi için olmazsa olmazlardan biridir.

Kanaryaların beslenme rejimlerinin ırkına, rengine, hangi ısı koşullarında tutulduğuna veya “tüy dökümü”, “üreme” gibi dönemlere göre bazı değişiklikler göstermesi gerektiği söylenebilir. Yorkshire, Gloster veya Lancashire gibi birçok şekil kanaryasına benzer bir beslenme rejimi Border kanaryası için de geçerlilik arzetmektedir. Bazı detaylar hakkında malumatımızın olması bize hem kanaryalarımızın üreme, tüy dökümü gibi özel dönemleri optimum koşullarda atlatmalarını sağlayacak hem de yarışmalardaki muvaffakiyetimizi perçinleyecektir.

Konuyu biraz daha açacak olursak; örneğin, yarışmalarda bir al mozaik kanaryada göz önünde bulundurulan özellik verilen özel bir kırmızı boyar madde ile gerçekleşen renklenmesinde renginin vücudundaki istenen bölgelerde eşit bir biçimde dağılması ve aynı zamanda beyaz kalması gereken bölgelerinin bembeyaz kalmasıdır. Detaylara girmeyen bir üretici kanaryanın lipokrom renklenmesini olumsuz etkileyecek herhangi bir gıda verdiğinde (yumurta sarısı, brokoli, koyu yeşil sebzeler veya şalgam tohumu içeren yemler vs.) yarışmaya 1-0 yenik olarak girer. Çünkü, bu tip kanaryalarda tüylerin lipokrom renklenmesini etkilememek adına şalgam tohumu içermeyen yemler ve yumurta sarısı içermeyen “bianco” diye adlandırılan mamalar kullanılır. Aksi halde kanaryanın normalde beyaz kalması gereken tüy bölgeleri sararacaktır. Bu durum dominant beyaz renk kanaryalarında ve diğer bazı renk kanaryalarında da böyledir. Bunun tam tersine malinua, harz roller gibi ötüm  kanaryalarında ise ötümünü yumuşatmak adına neredeyse %40’a varan oranda şalgam tohumu içeren yemler kullanılmaktadır.

Border kanaryasının ne renk ne de ötüm kanaryası olmadığı ve şekli, kafesteki istenilen duruşu sergilemesi, tüy kalitesi gibi özellikleri ile yarışan bir kanarya ırkı olduğu unutulmamalıdır.   Kanaryaların beslenme rejimleri ötüm, renk veya şekil özelliklerinden bağımsız olarak bakıldıkları ortamın ısı koşullarına, üreme ve tüy dökümü gibi özel periyotlara veya tutuldukları kafesin büyüklüğüne göre de nüans farklılıkları gösterir. Örneğin, soğuk kış günlerinde vaktini büyük salmalarda geçiren kuşların metabolizması daha yüksek enerji kaynaklarına ihtiyaç duyar. Bu nedenle, bu tip durumlarda halihazırda kullanılan yemdeki kenevir tohumu veya nijer tohumu gibi yağlı tohumların oranı bir miktar arttırılır. Bunun tam tersi, küçük kafeslerde tutulan kuşlar için  bu tip yağlı tohumlar gereğinden fazla verildiğinde kuşların yağlanmasına neden olmaktadır. Bu temele dayanarak malinua üreticileri belli bir süre ile kanaryalarını eğitim kafesi diye adlandırılan küçük kafeslerde tuttuklarından kenevir gibi yağlı tohumları mümkün mertebe kanaryalarına vermekten imtina ederler. Çünkü, bu kadar küçük kafeslerde neredeyse sadece ötüm için enerji harcayan kanaryaların enerji ihtiyacından fazla verilecek bu tip yağlı tohumlar kanaryanın haddinden fazla dik ötüş sergilemesine açar ve bir süre sonra kanaryadaki yağ dokusu artacağından dolayı obezleşir ve ötüşünü keser. Bu nedenle, hangi tip kanarya ırkını besliyor olursak olalım kuşumuza verdiğimiz tohumları ve mama gibi diğer ek besin maddelerini iyi tanıyor olmamız gerekmektedir. Ayrıca, kanaryaların düzenli bir biçimde gözlemlenmesi tecrübemizi artırır ve hangi durumlarda ne gibi müdahalelerde bulunabileceğimiz konusunda bize gerekli temel bilgiyi sağlar.

Genellikle, İngiltere’de klasik olarak kanarya yetiştiricileri Border gibi iri kanarya ırklarının erkeklerini ortalama 40-50 cm genişliğie sahip kafeslerde tutarlar, dişiler ise üreme dönemi dışındaki süreyi genellikle büyük salmalarda veya 1m’lik ikili çifthanelerde küçük gruplar halinde geçirirler. Eğer herhangi kalorifer, klima vs. gibi herhangi bir ısı kaynağı kullanılmıyorsa kanaryaların beslenme rejimini kabaca 4 temel döneme bölmek mümkündür. Kanaryaları genellikle Eylül-Ekim gibi satın alıp üretim sezonuna doğru kendi yuvalarına alışmaları için onlara belli bir süre vermek büyük bir oranda kabul gören bir uygulama şeklidir.

Border Kanaryası Beslenme Çizelgesi : Sezonsal olarak dört döneme ayrılabilir.

Kanaryalar kabaca Ocak ayı ile Mart ayı arasında dinlenir ve üreme için enerji toplarlar, Nisan ve Haziran arasında üretim yapılır, Temmuz-Eylül arası tüylerini yenilerler ve Ekim’den Aralık ayına kadar ise yarışmalara katılırlar. Aralık, Ocak, Şubat gibi kabaca kış aylarında kanaryalar dinlenme ve üretim sezonuna doğru enerjilerini toplama safhasındadırlar. Bu nedenle, temel yem olarak ortalama %80 düz kanarya yemi ve %20 oranında şalgam tohumuna bu karışımın %5-10’u kadar iç yulaf eklemek veya piyasada satılan yemlerden bu formüle en yakın olanlardan birini kullanmak akılcı bir tercih olabilir.

Bazı Border kanaryası yetiştiricileri ise genellikle piyasadaki kanarya yemlerinin formülleri ciddi oranda yağlı tohumlar içerebildiğinden bu tip bir karışık kanarya yemini 1’e 1 oranında düz kanarya yemi ile karıştırarak temel yem karışımlarını hazırlamaktadırlar.  Ek olarak, kışın çok soğuk geçmediği iklimlerde haftada bir kez kanarya başına 1 tatlı kaşığı kadar kondisyon yemi vermek genellikle kanaryaların kondisyonlarını korumalarında yeterli olmaktadır. Üretim dönemine hızlı adımlarla koşmak ve yumurta bazlı mama + kondisyon yemini fazlaca vermek üretim sezonunu olumsuz yönde etkiler. Kondisyon yeminden kasıt genellikle yağlı tohumları ve yabani tohumları içeren karışımlardır. Ben %80 Versele Laga marka yabani tohum karışımına %15 Nijer tohumu ve %5 Beyaz perilla tohumu karıştırıyorum.

Üretime Hazırlık Periyodu:

Ocak ayında haftada bir verilen kondisyon yemine ilaveten haftanın diğer bir günü yumurta bazlı mama vermeye başlanır, Şubat ayında haftanın iki günü kondisyon yemi ve haftanın iki günü yumurta bazlı mama, Mart ayında ise haftanın üç günü yumurta bazlı mama ve üç günü kondisyon yemi ile Mart ayının sonuna doğru kuşlarımızın üreme için tam bir kondisyonda olmaları amaçlanır. Bu genellikle İngiliz yetiştiricilerin sadık kalmaya çalıştığı bir uygulama şeklidir.

Üretim Sezonu:

Mart Sonu veya Nisan başı gibi kondisyon kazandığına emin olduğumuz ve artık üretim programına aldığımız kanaryalarımız için dişi kuluçkaya yatana kadar yumurta maması vermeye devam etmek ve dişinin inkübasyon dönemi boyunca yumurta bazlı mamanın kesilmesi ve yavruların beklenen yumurtadan çıkış tarihinden birkaç gün önce tekrar verilmeye başlaması önerilmektedir. Dişiler yumurtada yatarken genellikle mamaya pek dokunmazlar ve bu dönemde mama verilmesinin dişilerin vücut ısısını artırabileceği ve yumurtaları olumsuz etkileyebileceği yönünde tartışmalar vardır. Bu nedenle, yumurtada yatan dişi için büyük oranda temel yem desteği yeterli olmaktadır. Üretim döneminden en az iki hafta önce kalsiyum desteğine başlanması gerektiği unutulmamalıdır. Yavrular 4 günlük olduktan sonra da yeşillikler ve ıslatılmış veya çimlendirilmiş tohumlar tekrar verilmeye başlanır. Yumurtada yatan dişiye fazlaca yeşillik verilmesi sık dışkılamaya neden olacağından dişiyi sık sık yumurtadan kaldıracaktır. Yavrular ise 5 haftalık oluncaya kadar yem yiyemezler. Dişilere kalsiyum desteği, yumurta maması, yeşillikler vs. gibi ayrıntılara üretim konusunda ayrıca değinilecektir. En önemli husus özellikle sıcakta yumurta bazlı mamanın ve yem dışındaki besin maddelerinin çok çabuk bozulduğu ve mümkün mertebe sık sık yenilenmesi gerektiğidir.

Tüy Dönemi -Border Kanaryası Beslenme

Üretim sezonu bittikten bir süre sonra kanaryalar bir aydan fazla bir süre ile tüylerini değiştirirler. Tamamı proteinden oluşan ve vücut ağırlığının %20-30’una tekabül eden tüylerini yenilemesi için kanaryamızın ne kadar proteine ihtiyacı olduğunu ve yalnızca yem ve su verilmesinin neden ne kadar yanlış olduğunu anlatmamın zannederim pek de lüzumu bulunmamaktadır. İyi ve sağlıklı bir tüy dönemi verimli bir üretim döneminin ilk basamağını oluşturmaktadır. Bu dönemde her gün az ve sık bir biçimde yumurta maması desteğinde bulunmak protein desteği için olmazsa olmazlardan biridir. Ayrıca, hızlı bir tüy dönemi için tüy döneminin sonlarına doğru yumurta maması oranı azaltılır. Yani protein azaltılarak karbonhidrat oranı yükseltilir ve B vitamini desteğinde bulunulur. Bu dönemde yumurta bazlı mamaya spirulina katkısı yapmak aynı zamanda kuşlarımızın tüy kalitesini artıracaktır. Ayrıca bu dönemde Nekton Bio, Quiko Bio veya Chemopharma Feathervit gibi bir ürünü kullanmak kuşlarımızın bu dönemi rahat atlatması için evladır. Bu dönemde kanaryalarımız methionin, sistein ve lizin gibi aminoasitlere bolca ihtiyaç duyar. Ayrıca kırılganlaşan bünyelerini sarsmamak adına çok fazla rahatsız edilmemeleri ve banyo sayısının da mümkün mertebe artırılması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca standart yemimizin yanında haftada birkaç gün keten tohumu verilmesi tüy parlaklığını olumlu yönde etkileyecektir. Kendi uygulamam şu şekilde; her kuşun mümkün mertebe ayrı ayrı tüy döküm dönemini günlük takip etmek suretiyle tüy dökümü başlar başlamaz günde iki kere -yazın yumurta maması hızlı bozulduğu için- ballık adı verilen küçük kaplarda verirken bunu tüy dökümünün 5. haftasında günde bire indirip 6. haftada iki günde bire düşürürüm. Bir gün brokoli veya havuç ile hazırlanmış mamayı diğer gün çimlendirilmiş tohumla hazırlanmış mama izliyor. Haftada iki gün sularına az bir miktar (bir suluğa bir çay kaşığı kadar) elma sirkesi ekliyorum. Yumurta maması hazırlarken 1Kg mamaya 7g spirulina ekliyorum

Bu işin olmazsa olmazı ise hijyen koşullarına ciddi bir şekilde riayet edilmesi gerektiğidir. Kuşların dışkılarıyla rahatlıkla kirletebileceği şekilde tüneklerin altına yerleştirilen yemlikler, mamalıklar veya suluklar kanaryalarımızın sağlığını ciddi bir biçimde tehdit ederler. Bunun yanında sulukların mümkün mertebe her gün değiştirilmesi ve taze su konması gerektiği kesinlikle unutulmamalıdır. Aynı şekilde kanaryamıza sunacağımız yeşillik, meyve veya yumurta maması gibi çabuk bozulabilecek gıdaların aynı gün içerisinde ve mümkünse birkaç saati geçirmeden yenilenmesi veya kanaryalarımızın önünden kaldırılması gerektiğini de herşeyden önce akılda tutulması gereken bilgilerden birkaçıdır. Yemlikler, suluklar ve diğer kafes aksesuarları belli aralıklarla ve en az haftada bir kere olmak şartı ile dezenfekte edilmeli ve dezenfekte edilmeden önce kir ve pisliklerden iyice arındırılmalıdırlar. Bu fasılın ardından ise iyice durulanarak kurulanmaları gerekmektedir. Temizlik konusuna ayrıca değineceğiz.

Kuru olmayan ortamlarda küf ve maya mantarlarının oluşumu kaçınılmazdır. Bu nedenle yemlerin ve diğer besin maddelerinin veriliş şekillerinin yanında muhafazası da ayrıca önem arzetmektedir. Kanarya yetiştiricileri kuşlarına geneli itibariyle iki farklı şekilde yem sunarlar. Bu iki metodun da kendine göre artı ve eksi yönleri mevcuttur. Bu fasılda anlatılan beslenme rejimleri mevsimlere göre ortam ısısının değişiklik gösterdiği ve ciddi anlamda dondurucu soğuklar veya sıcaklıklar dışında herhangi bir ısıtıcı veya soğutucunun kullanılmadığı ısı şartları için geçerlidir. Sabit ısı koşullarında muhafaza edilen kanaryalar için daha “light” bir menünün olması kuşlarımızın sağlığı için daha evla olacaktır.

Piyasada farklı markalar altında değişik tohum oranlarına sahip karışık kanarya yemleri satılmaktadır. Hangi yem karışımının veya tohumun ne zaman ve nasıl verilmesi gerektiği faslına geçmeden önce akılcı yem seçimi konusuna değinmek gerekir. Tohumların bütün diğer besin maddeleri gibi belli bir ömrü vardır ve zaman geçtikçe birçok tohum besleyiciliğini kaybeder yani bir nevi bayatlar. Bu nedenle, elimizdeki kuş sayısını düşünmek ve o ölçüde alım yapmak, aldığımız gıda maddelerinin son kullanma tarihine bakmak gibi bir alışkanlık edinmek ve mümkün mertebe bilindik güvenilir üreticileri tercih etmek gerekir. Pazar benzeri yerlerden ne zaman açıldığı belli bile olmayan, kim bilir ne kadar toz ve kire maruz kalmış yemler kanaryamızın sağlığını ve daha ötesi yaşamını ciddi ölçüde tehdit edici olabilir. Eğer bu şekilde yem alımı yapmanızdan başka bir yolunuz yoksa elinizi yemin içine daldırın ve biraz gezdirin, bu şekilde yemin ne derece tozlu olup olmadığını rahatlıkla anlayabilirsiniz. Yemin tazeliğini ise dişlerinizle birkaç tanesini çiğneyerek çok rahat anlamanız mümkün olacaktır. Yem doğal olarak tazeliğini kaybettikçe lezzetini ve sertliğini de kaybedecektir.

Üreticilerin bir kısmı yemlerini kendileri hazırlamaktadır. Bazıları ise hazır karışık yemlerden kullanır. Kendi yolumuzu seçmeden önce gözlem yaparak kanaryalarımızın beslenmeleri ile ilgili tecrübe edinmemiz bizim için çok faydalı olacaktır. Bir asırdan fazladır kanarya üreticilerinin gözlemleri ve tecrübeleri göstermiştir ki kanaryalar önlerine karışık yem sunulduğunda önceliği yağ oranı genellikle yüksek olan nijer, kenevir gibi tohumlara vermektedir. Eğer kanaryanıza her gün yarım yemlik dolusu yem verip kalan tohumlara bakarsanız geneli itibariyle yağlı tohumların komple tüketildiğini ve artanın aslında kanaryamızın yağ tutmaması ve fit olması için asıl yemesi gereken düz kanarya yemi ve biraz şalgam tohumu olduğunu çok rahat gözlemleyebilirsiniz.

Yabancı veterinerlerin bir çoğu kanaryalara verilmesi gereken tohum karışımının en az %70-80 oranında düz kanarya yeminden oluşması gerektiğini belirtmektedirler. Klasik olarak %70 düz kanarya yemi ve %30 şalgam tohumu kullanılmaktadır. Bu karışımın da %5 ila 10’u kadar iç yulaf eklenebilir. Oda sıcaklığında ve görece daha küçük kafeslerde olan kuşlara için %80 hatta %90 oranında düz yem verilebilir. Bir diğer ortalama yol ise piyasada satılan karışık bir yemi 1’e 1 oranında düz kanarya yemiyle karıştırmaktır. Bu bize diğer tohumları kanaryalarımıza istediğimiz oranlarda verebilme özgürlüğünü sağlar. Yem sarfiyatını büyük bir oranda önler, maliyeti düşürür ve kanaryalarımızın yağlı karaciğer hastalığı gibi hastalıklara meyletmesinin büyük nebzede önüne geçer. Fakat şu unutulmamalıdır ki dönem dönem kanaryalarımızın ihtiyaçları değişiklik gösterecektir. Ayrıca, salt yem verilmesi kanaryalarımızın birçok vitamin ve mineralden yoksun kalması anlamına gelir. Bu konuya ileride tekrar değinilecektir.

İkinci yol ise kanaryalarımıza günlük 6-10 gr arasında (ortalama 1 çorba kaşığına tekabül eder) belirlediğimiz karışımdan verip tamamiyle bitirmeye zorunlu kılmaktır. Ne kadar vermeniz gerektiğini ek gıda vermediğiniz zamanlarda artan yem miktarına göre ayarlamanız mümkündür. Kendi uyguladığım yöntem ise bu iki yöntemin karışımı denilebilir. Sezonluk yem karışımı oranımı belirledikten sonra belli dönemler haricinde ek yapmaksızın hazırladığım karışımı ve bazı dönemler oranını bildiğim karışık yemlerden 2GR marka Eko Yemlik adı verilen yemliklere koyarak yorklarıma sunmak şeklindedir. Bu tip yemliklerde kanarya kafasını çok fazla sağa sola çeviremediği için tohum seçemez ve önüne gelenlerden yemek zorunda kalır. Böylece ek olarak yem vermeme de gerek kalmamakta. İsterseniz önce kanaryalarımıza vereceğimiz tohumlardan tek tek bahsedelim. Daha sonra akılcı karışımların ne şekilde olabileceği konusuna geliriz.